ULUSLARARASI KONGRELERDE SUNULAN, SCI, SCI EXPANDED ve SSCI KAPSAMINDAKİ DERGİ ÖZEL SAYILARINDA VEYA AYNI KAPSAMLARDAKİ KONGRE KİTABINDA ÖZETİ YAYINLANMIŞ BİLDİRİLER
(SEÇİLMİŞ 19 ESER)
1) Psychosocial states of acccompaniers
Işikhan, V., ve Diğ. (1998) 23rd Congress of the European Society for Medical Oncology, November, 6-10, 1998, Athens, Greece Annals of Oncology, 9, 4, 147. |
Bu araştırmada, hasta yakınlarının bazı sosyo-demografik özellikleri ve hasta-hastalıkla ilgili düşüncelerine göre ruhsal belirti puanları arasında fark olup olmadığı incelenmiştir. Hasta yakınlarının ruhsal belirti puan ortalaması 58.68 (genişlik: 0-177) olarak bulunmuştur. Hasta yakınlarının; cinsiyet, eğitim durumu, refakatçi olarak kalınan süre, bakım sırasında duygusal sorunlar yaşama ve maddi sorunlar yaşama ile ruhsal belirti puanları arasında istatistiksel yönden anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur (p<0.05). Hasta yakınlarının büyük bir kısmının yaşadığı problemlerin, psikolojik ve maddi kökenli sorunlar olduğu belirlenmiştir. Onkoloji kliniklerindeki hasta ve hasta yakınlarının yaşam kalitesi, hastalığın yarattığı bazı sorunlarla mücadele etmek amacıyla kurulan sorun çözücü gruplar yoluyla arttırılabilir. Bu araştırma sonuçlarının onkoloji alanındaki en seçkin dergi olan ve SSCI’da indekslenen Annals of Oncology’de yayınlanması dikkate değer bir nitelik olarak değerlendirilebilir.
2) Interpersonal sensitivity depression and anxiety positions of patients with breast cancer
Işikhan, V., ve Diğ. (1998) 23rd Congress of the European Society for Medical Oncology, November, 6-10, 1998, Athens, Greece Annals of Oncology, 9, 4, 147. |
Meme kanseri, kadınlarda acı çekme, anksiyete, depresyon ve inkâr etme süreci gibi stresli durumların yaşanmasına neden olmaktadır. Bu araştırmada meme kanserli kadınların kişisel duyarlılık, depresyon ve anksiyete durumlarının bazı değişkenlerle ilişkili olup olmadığı araştırılmıştır. Sonuçta, meme kanserli kadınlar arasında; medeni durum ve eğitim durumu ve anksiyete, organ yokluğu ve kişisel duyarlılık ve erken teşhis ile depresyon düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu ve kadınların bu iki boyuta göre depresyonu daha fazla yaşadığı belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, meme kanserli kadınların yaşam kalitesi, onkoloji kliniklerinde hastalığın yaratmış olduğu olumsuz duygularla başa çıkmayı amaçlayan psiko-sosyal ve eğitimsel programlar aracılığıyla artırılabileceğini göstermiştir. Bu araştırma sonuçlarının onkoloji alanındaki en seçkin dergi olan ve SSCI’da indekslenen Annals of Oncology’de yayınlanması dikkate değer bir katkı olarak değerlendirilebilir.
3) The evaluation of social support systems, self esteem, interpersonal sensitivity, depression and anxiety in patients with cancer
Isikhan, V., ve Diğ. (1999) Supportive Care in Cancer, 11 th MASCC International Symposium, Acropolis, Nice, France. February, 18-20. |
Kanser, bireyin bağımsızlığını azaltan, kapasitesini sınırlandıran ve bütünlüğünü etkileyen kronik bir hastalıktır. Sosyal desteğin özellikle kanser hastaları için ruh sağlığının korunması aşamasında çok önemli olduğunu araştırmalar bize göstermiştir. Bu araştırmada kanser hastalarının hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan duyguları, sosyal destek sistemleri, benlik saygıları ve bazı duygusal durumları incelenmeye çalışılmıştır. Doksan kanser hastası üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonunda, hastaların tümü (%100) sosyal desteği yakın aile üyelerinden, genellikle eş ve çocuklarından aldığı ve diğer destek türlerini de yüksek oranlarda aldıkları ve sosyal destek ile benlik saygıları arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı saptanmıştır. Araştırmada, onkoloji kliniklerinde sosyal hizmet uzmanı tarafından hazırlanacak terapi programları aracılığıyla hastaların anksiyete, kızgınlık, bezginlik ve depresyonun azaltılabileceği ve hastaların benlik saygılarının artırılabileceği önerilmektedir.
4) The relationship between sociodemographic features and quality of life in patients with cancer
Isıkhan, V., ve Diğ. (2001) Supportive Care in Cancer, 9,4, June. |
Bu çalışmada, kanser hastalığının ortaya çıkardığı sosyal ve ekonomik değişikliklerin hastaların yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Araştırma, erkek hastaların, yaşla birlikte yaşam kalitesi daha çok etkilenebilen yaşı daha büyük hastalar, dul ve evli hastalar, eğitim düzeyi daha düşük olan hastalar, ev kadını olan hastalar ve gelir düzeyi düşük olan hastaların sosyal hizmet uzmanları tarafından hazırlanan psikososyal bakım ve tedavi programlarında dikkatle izlenmesi gerektiğini göstermiştir.
5) Work stress and coping strategies in health staff caring for patients with cancer
Isikhan, V., ve Diğ. (2002) 14th International Symposium Supportive Care in Cancer, Boston Massachusett, June 23-26 |
Kanser hastalarının bakımı bu alanda çalışan personelde strese, iş doyumsuzluğuna psikolojik rahatsızlıklara, çalışmaya karşı isteksizliğe veya istifaya neden olabilir. Bu çalışmanın amacı; doktor ve hemşireler arasında yaşanan iş stresi ve personelin bununla başa çıkmada kullandıkları yöntemleri belirlemektir. Araştırmada, sağlık bakım personelinin ciddi ve tehlikeli olarak kabul edilen stresin fiziksel ve psikolojik belirtilerini gösterdiği saptanmıştır. Araştırmanın sonunda, hem doktor ve hemşireler arasında iş stres puanları arasında farklılık yaratan değişkenlerin; medeni durum, amirlerinden yeterli desteği görememe, görev ve sorumlulukların dengesiz dağılımı, işten bıkma ve meslektaşlarıyla çatışmalar yaşama, karar vermede gücün olmaması ve işle ilgili sorumlulukların yoğunluğu olduğu saptanmıştır. Araştırma sonuçları bizlere, sağlık kuruluşlarının, sağlık bakım personelinin motivasyon ve iş doyumunu yükseltmede ve iş stresini azaltmada önemli bir role sahip olduğunu göstermiştir. Bu araştırma sonunda elde edilen önemli sonuçlar uluslararası literatüre kazandırılmıştır.