Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Hak-İş) 48. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu” na iştirak etti.
Burada bir konuşma yapan Bakan Işıkhan, sözlerine 7 Ekim’den bu yana acımasızca kanı dökülen, şehit edilen Filistinli bebekler, çocuklar ve kadınlara Allah’tan rahmet dileyerek başladı.
Hiçbir savaş hukukunun çocukların öldürülmesine, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin bombalanmasına izin veremeyeceğini kaydeden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, tüm masum sivilleri acımasızca, canice hedef alan, katleden tüm zalimlerin karşısında olduklarına vurgu yaptı.
Daha sonra çalışma hayatının, çok yönlü ve çok paydaşlı, kapsamı oldukça geniş bir niteliğe sahip olduğuna değinen Işıkhan, “Bizler, bakanlığıyla, sendika ve konfederasyonlarıyla, işçisiyle, işvereniyle ve tüm paydaşlarıyla büyük bir aileyi temsil ediyoruz. Türkiye’nin sendikacılık tarihinin sembol kuruluşlarından birisi olan Hak-İş, işçinin ve emekçinin temsil edildiği bir konfederasyon olmanın yanı sıra, her zaman vatan millet davası güden, ülkemizin en kritik dönemlerinde milli iradeden yana duruş sergileyen, vesayet odaklarına karşı duran, mazlumun yanında saf tutan bir sivil toplum kuruluşu oldu” diye konuştu.
“Hayata Geçirdiğimiz Yasal Düzenlemeler İle Örgütlenmenin Önündeki Engelleri Kaldırdık”
“Bizler; işçimizin, işverenimizin, kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın özverili çalışmalarıyla ülkemizi bugünlere getirdik, bu noktalara ulaştırdık” diyen Bakan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Tesis ettiğimiz ve sağlıklı işleyen bir sosyal diyalog mekanizmasıyla, bilhassa işçi-işveren ilişkileri başta olmak üzere çalışma hayatının tüm paydaşlarını güçlendirdik. Bu sayede her kesimin hakkı, hukuku korunmuş oldu. Ortak akıl ve istişare ile çalışma barışının sağlanmasına yönelik önemli düzenlemeler yaptık. Attığımız en önemli adımların başında, 2012 yılında yürürlüğe giren kamu çalışanlarımıza verdiğimiz toplu sözleşme hakkı geliyor. Ayrıca bir askeri darbe sonucu oluşmuş sendikal mevzuatımızı, AB normları ve ILO Sözleşmelerine uygun olarak, 29 yıl sonra, 2012 yılında Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile yeniden düzenledik. Hayata geçirdiğimiz yasal düzenlemeler ile örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık.”
“2 Milyonu Aşkın Sendika Üyesi Emekçi Kardeşimiz Var”
Işıkhan, sendikalılık oranlarını ve sendikaların kuruluşunu kolaylaştırdıklarını, kısıtlamaları ortadan kaldırdıklarını anlatarak, “2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranını; 2023 yılı itibariyle yüzde 14,76 seviyelerine kadar çıkardık. Bugün herhangi bir sendikaya üye olan 2 milyon 421 bin 940 işçi, emekçi kardeşimiz var” bilgisini paylaştı.
Sivil toplum ve sendikalaşma yolundaki engelleri kaldırdıklarını vurgu yapan Bakan Işıkhan, sendikaya üyelikte büyük bir zorluk teşkil eden noter sürecini kaldırarak e-Devlet Sistemi’ne geçildiğini ifade etti.
Beş yıl aradan sonra Üçlü Danışma Kurulu’nu topladıklarını hatırlatan Bakan Işıkhan, politikaları oluştururken, çalışma hayatının tüm aktörleri gibi Hak-İş’in de görüşlerinden azami düzeyde yararlandıklarına ve yararlanmaya da devam edeceklerine vurgu yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, tüm dünyanın etkilendiği küresel salgına, Türkiye’nin birçok bölgesinde aynı anda mücadele vermek durumunda kalınan yangılara, 11 ili bir gecede yerle bir eden dünyanın en büyük kara depremlerine rağmen, hala istikrarla büyümeye, üretmeye devam edildiğinin altını çizdi.
“12. Kalkınma Planımız; Mevcut Sorunlara Çözüm Olmakla Kalmayacak, Ekonomimizdeki İstikrarlı Büyümeye de Önemli Ölçüde Katkı Sağlayacaktır”
Bir taraftan maddi kayıplar telafi edilirken diğer taraftan da küresel finansal krizlere, savaşlara, kur-enflasyon oyunlarına rağmen güçlü ekonomik altyapı sayesinde emin adımlarla yola devam ettiklerine vurgu yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan orta vadeli programımız ile 12. Kalkınma Planımız ve enflasyonla mücadele yol haritamız, sadece mevcut sorunlara çözüm olmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomimizdeki istikrarlı büyümeye de önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Bakanlık olarak işçilerimizi korumak için de gerekli tedbirleri almaya devam ediyoruz. Göreve gelir gelmez, ilk işimiz asgari ücretin ara zammını belirlemek oldu. Hamdolsun tüm tarafların ortak mutabakatıyla asgari ücreti enflasyon karşısında emekçimizin hakkını koruyacak bir seviyeye çektik. Hemen ardından, kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri için bağlayıcı nitelikteki 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolünü, Hak-İş Konfederasyonu’nun da katılımıyla, Mayıs ayında imzaladık. Çerçeve Protokol ve imzalanan işkolu toplu iş sözleşmeleri ile birlikte kamuda çalışan işçilerimizin mali ve sosyal haklarında önemli kazanımlar elde edildi.”
“Türkiye’nin Ekonomisi, Kırılgan Bir Ekonomi Değildir”
Devlet olarak çalışma barışının sağlanması ve enflasyonun olumsuz etkilerine karşı işçilerin haklarının korunması için azami gayret gösterildiğine işaret eden Bakan Işıkhan, “Türkiye’nin ekonomisi kolayca yıkılacak, kırılgan bir ekonomi değildir. Ülkemiz onlarca badire atlattığımız, onlarca iç ve dış saldırıya maruz kaldığımız yılları dahi rekor büyüme oranlarıyla kapattı. Hiçbir zorluk bizi yıldıramadı, yolumuzdan alıkoyamadı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, yaptığı dev yatırımlar, ihracatta kaydedilen ilerleme ve istikrarlı büyümesiyle, artık önüne daha büyük ve uzun vadeli hedefler koyduğunu aktaran Bakan Işıkhan, Bakanlık olarak, ortak akıl ve istişare ile yürütülecek tüm çalışmalara hazır olduklarını, Bakanlık kapılarının her zaman açık olduğunu vurguladı.
“Çalışma Hayatında da Türkiye Yüzyılı’nı Birlikte İnşa Edeceğiz”
Tüm kamu kurum ve kuruluşları, sendikalar, konfederasyonlar, işçi ve işverenler ile el ele vererek, Türkiye’yi her anlamda dünya standartlarının da üzerine çıkararak, Çalışma Hayatında da Türkiye Yüzyılı’nın birlikte inşa edileceğini ifade etti.
“Bu yüzyılı emeğin, üretimin ve alın terinin yüzyılı yapacağız�